MORA Terapi: MORA Biorezonans
Bu tedavi sistematiğini anlatabilmek için MORA-Terapinin yanında biorezonans tedavileri
veya Bioinformasyon Transfer Tedavileri (BİT) şeklinde tanımlamalar da kullanılabilir.
Mora-Terapi kendine has kuralları olan bir biorezonans uygulamasıdır.
MORA-Terapi Kısaca…
1) Maddenin çevresinde oluşan elektromanyetik alandaki frekansların ya da daha doğru
bir ifade ile maddelerin foton yayılımlarının tedavi amacıyla kullanılmasıdır.
2) Vücudun kendisinden alınan elektromanyetik frekansların ya da dokudan olan foton
yayılımların tedavi amacıyla kullanılmasıdır.
Rezonans kelimesi elektronikten gelmektedir. İki eş elektriksel sinyalin birbirini seçmesi ve
ilişikiye geçmesi olarak tanımlanabilir. Biyolojik sistemler için rezonans fenomenini
kullanan yöntemlere ve teknolojilere biorezonans denilmektedir. Biorezonans kelimesi ilk
zamanlardan beri çok tutulmuş bir isim olmasına rağmen zaman içerisinde bioenerji
kurallarıyla çalıştığı varsayılan birçok farklı teknoloji için de kafa karıştırıcı olacak şekilde
biorezonans ismi kullanılmaya başlanmıştır.
Yöntem 30 sene öncesine dayanmaktadır ancak 30 sene önceki tedaviler için kullanılan
cihazlarla şu anda kullanılan MORA cihazının teknolojisi arasında belirgin fark bulunur.
Biorezonansın ortaya çıkış yeri ve ilk kullanılmaya başlanılan yer Almanya’dır. Son on
yıldır ülkemiz de dahil olmak üzere tüm Dünya’da çok daha bilinir hale gelmesine rağmen,
MORA-Terapinin ya da klasik biorezonansın temel kavramları ve etki mekanizması birçok
hekim için açıklanmaya ihtiyaç duymaktadır..
Hasta organizmanın iyileşmesi frekanslar üzerinde taşınıldığı düşünülen ve
vücut tarafından kendi enerji sistemi içine absorbe olan BİLGİ vasıtasıyla olur.
Bilgi elektromanyetik niteliktedir ve elektromanyetik titreşimler şeklinde
taşınmaktadır. Vücuttaki meridyenler üzerinde akan elektromanyetik bilgi ile
dışarıdan verilen bilgi arasında rezonansın gerçekleşmesi iyileşmeyi getirir…
Klasik tıbbın tersine, burada iyileşme materyal maddeler ( ilaçlar, tıbbi
malzemeler ) yerine BİLGİ ile sağlanmaktadır.
MORA-Terapide tedavi materyal maddeler ( ilaçlar, tıbbi malzemeler ) yerine
“elektromanyetik titreşimler üzerinden iletilen bilgi” ile sağlanır. Bu açıklama MORA-
Terapinin yalnızca uygun bir tanımı olmakla kalmaz, ayrıca klasik homeopati, akupunktur
ve diğer etkili madde dışı tedavilere de tam olarak uygulanabilir.
Bilgi ile İyileşmek Nasıl Mümkün Olur?
-Klasik homeopatide kullanıldığı gibi; 10 kez sulandırmanın örneğin 400 kez tekrarlandığı
bir homeopatik ilaç nasıl olur da gerçek bir tedavi sağlayabilir?
-Akupunkturda, hasta organdan çok uzakta olsa da, tam noktasına batırılmış bir
akupunktur iğnesi iyileşmeyi nasıl sağlayabilir?
-Nöral terapide bozuk elektriksel aktiviteyi gidermek amacıyla odağın tam içine
uygulanan ve elektriksel aktiviteyi sıfırlayan lokal anestezik nasıl bir iyileşme yaratabilir?
Maddelerin direk etkilerinin üzerine yoğunlaşmış hakim tıp kültürümüzde bu tip iyileştirme
güçleriyle ilgili bilgi hemen hemen hiç kullanılmamaktadır. Kullanmamanın asıl sebebi ise
bu tedavilerin çalışma mekanizmalarını bir türlü anlayamıyor olmamızdan kaynaklanır.
Teknolojinin gelişmesi bu tedavilerin çalışma mekazimasına da yavaş yavaş netleşmeye
başlamış durumdadır.
Meridyenler enerjinin aktığı görünmeyen ama varlıkları ispat edilebilen enerji yollarıdır.
Yukarıda bahsedilen tedavilerin hepsi vücuttaki meridyen sistemine müdehale
yöntemleridir. MORA-Terapi yukarıdaki tedavi yöntemlerine benzer bir şekilde enerji
sistemine yönelik müdehaleler yapmaktadır.
Bu konuda en iyi bilenen biofizikçilerden biri Profesör F. POPP dur. “Biofoton” ifadesi ilk
kez onun tarafından kullanılmıştır. Popp biofotonların yaşayan organizmadaki otonom
iletişim ağının kurucları olduğunu ileri sürer. Biofotonlar hücreden hücreye iletişimi
sağlayan çok küçük enerjili ışık kuantumlarından oluşur. Biofotonlar bir yandan da
yaşayan organizmanın çevresiyle olan iletişimini de sağlar. POPP’un çalışmalarına göre
kanserli bir doku ile sağlıklı bir doku arasındaki en belirgin fark kanserli dokudan olan
biofoton salınımlarının farklılığıdır.
Organizmalar sağlıklılık halini korumak için üst düzey bir kontrol seviyesinde sürekli bir
enerjetik dengeleme işlemi yaparlar. Biofotonların akışı her an dış veya iç faktörler
tarafından bozulabilen kararsız bir dengededir. Bahsedilen enerjetik denge klasik tıbbın
ilgilendiği kimyasal işlemlerin bir katman üzerinde bir kontrol düzeneğidir.
Hastalık sadece bu enerjetik kendi kendine düzenleme gücü zayıfladığında
ortaya çıkar. Gerçek iyileşme için, enerjetik denge (ya da biofotonların
mükemmel ağı) tekrar kurulmalıdır. Böylece vücut kendi temel düzenleme
işlemini bir kez daha tek başına yapabilir hale gelir. (Prof. Pıschinger’den
alıntı)
Bugün biorezonans tedavilerinde “doğru bilginin” vücudun enerji sistemine nasıl “inşa
edildiğini” hala tam olarak bilmemekteyiz. Fizikçi W. LUDWİG, biorezonans tedavisinin
kabul gören uzmanlarından biri olup, tedaviyi kronik bir kontrol hatasını düzeltebilen bir
feedback sinyali ile açıklamaya çalışır. Doğru bilgi blokajın çözülmesine neden olur ve bu
da iyileşmeyi getirir.
Kişinin vücudu ile biorezonans cihazı arasında temas olduğunda normalden çok daha
fazla bir elektromanyetik “white noise-gürültü” alınır. Bu gürültünün tedaviyi yaratan
elektromanyetik bilgiyi içerdiği düşünülmektedir. Biorezonans tedavisinde yapılan şey
problem bölgesinden alınan elektromanyetik bilginin filtrelenmesi, elektriksel olarak ayna
görüntüsünün yaratılması ve vücuda bu değiştirilmiş elektromanyetik bilginin verilmesidir.
Alerji ve bağımlılık tedavilerinde ise yapılan işlem alerjenden ya da bağımlılık yapıcı
maddeden alınan sinyalin ayna görüntüsünün kullanılmasıdır.
Biorezonans Tedavisinin Gelişimi
Biorezonans tedavisi Dr.VOLL ve Dr. MORELL adlarıyla yakından ilgilidir.
Dr. VOLL akupunktur noktalarındaki deride elektriksel direnç ölçümleri yaparak, meridyen
enerjilerinin durumuyla ilgili tanıların konulabildiği elektro-akupunktur metodunu
keşfetmiştir. EAV (Elelktro, Akupuktur ve Voll sözcüklerinin baş harfleri) zararlı
maddelerin, alerjenlerin veya vücuda uygulanan maddelerin / ilaçların enerji meridyenleri
üzerindeki etkilerinin test edilmesi için hala bazı terapistlerce kullanılan bir yoldur.
Dr. MORELL, elektronikçi E. Rasche ile beraber vücuttaki polarizasyonun ve mikro-
elektromanyetik osilasyonların 180 derece geri döndürülmesinin “vücutta bilginin
silinmesine ” neden olduğunu göstermiştir. Alerjen madde ile ilgili olan titreşim bilgisinin
180 derece çevrilmesi inversiyon olarak bilinmektedir. İnversiyon yapılan alerjen ya da
toksik madde rezonansının vücuda uygulanmasıyla alerji tedavileri ya da toksik madde
detoksu yapılabilmektedir. Yine aynı işlem bağımlılıklarda başarıyla kullanılabilmektedir. .
Elektromanyetik osilasyonların fizyolojik filtrelere tabi tutularak patolojik olanların ayrılması
ve tedavilerde sadece patolojik osilasyonların silinmesi işlemi de dünyada ilk kez Dr. F.
Morell ve Elektronikçi E. Rasche tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Bu kişiler
biorezonansın ve MORA nın kurucularıdır. MO-RA bu iki kişinin isimlerinin birleşimidir.
HOMEOPATİ
Mora-Terapinin ve klasik biorezonansın ana dayanak noktası homeopatidir.. Homeopati
200 yıl önce Dr. Hahneman tarafından sistematize edilmiş ve bu homeopati Avrupa ve
Dünya’da büyük bir hızla yayılmıştır. Homeopati kısaca benzerin benzerle tedavi edilmesi
olarak da adlandırılabilir. Ayırt edici özelliği ise homeopatide kullanılan ilaçların içinde ana
madde hiç kalmayacak şekilde sulandırılmış olmasıdır. 10 üzeri 400 kez ve daha
üzerindeki sulandırmalar gibi…
Homeopatinin etki mekanizması maddelerin su-alkol karışımında kalan elektromanyetik
izleriyle açıklanmaktadır. Sıvı içindeki elektromanyetik iz insan enerji sisteminde çok
güçlü etkiler yaratabilmektedir. Homeopatide, içinde ana başlangıç maddesi hiç kalmamış
olan alkol-su karışımı damlalar yardımıyla etkili tedaviler yapılabilmektedir..
MORA-Terapiyi kullanabilmek için homeopati eğitimi gerekmez ve pratikte MORA-
Terapinin homeopati ile ilişkisi yoktur. Ancak MORA-Terapinin etkinlik mekanizmasını
açıklamak istiyorsak homeopati bilgisine ihtiyaç duyarız. Türkiye’de bir süredir doktorlar
için 3 yılda tamamlanan klasik homeopati kursları açılmış bulunmaktadır.
ELEKTRO-HOMEOPATİ
Elektro-homeopati maddelerin elektromanyetik bilgisinin kaydedilebilmesi ve gerektiğinde
bilgisayar ortamından çekilerek kullanılabilmesine verilen isimdir. Maddelerin ortamda
yarattıkları elektromanyetik değişim özel bir teknolojiyle kaydedilmekte ve bu bilgi dijital
halde saklanmaktadır. Elektrohomeopati yardımıyla sınırsız sayıda homeopatik ilaç ya da
toksik-allerjik maddenin ya da renklerin frekans bilgisi (ya da başka bir deyişle ortamda
yaptıkları elektromanyetik değişim) bilgisayar ortamına alınabilmektedir.
MORA-Terapide maddelerin ya da homeopatik preperatların dijital bilgisi bilgisayar
ortamından alınarak MORA ya entegre bir arayüz üzerinden gerçek frekans bilgisi haline
çevrilmekte ve bu frekanslarla homeopatik ilaçlar yaratılabilmekte ya da tedaviler
yapılabilmektedir.. Renk tedavilerinde de benzer olarak rengin kendisi değil bilgisayar
ortamından alınan homeopatik titreşimi kullanılmaktadır.
MORA-Terapide kullanılan elektro-homeopati setleri uzun zamandan gelen bir birikimi
içermektedir ve Avrupa’nın tüm tamamlayıcı tıp bilgisini içinde barındırmaktadır. Şu anda
7 dilde 22 farklı ELH seti mevcuttur ve yeni setler de hala eklenmektedir.
Elektro-homeopati setleri birkaç şekilde kullanılabilir…
– Birincisi maddenin kendisi olmadan da alerji-toksik kirlilik testleri ya da alerji-detoks
tedavileri yapılabilmektedir.
– İkincisi homeopatik ilaç frekansları yardımıyla ister klasik homeopati bilgisiyle ister
komplex homeopati reçeteleri yardımıyla istenilen endikasyona göre homeopatik
preperatlar oluşturulup kişinin evde kullanımı için verilebilmektedir.
– Üçüncüsü ise nosodlar (hastalıklı organ frekansları) ya da organ frekansları
yardımıyla ve tecrübeli bir terapist tarafından tüm vücut sisteminin test edilmesi mümkün
olmaktadır.
MORA Super Plus ile Birlikte Kullanılabilecek
Tüm Elektro-Homeopati Setleri
1. Alerji Testi
2. Mikoz (Mantar ve Küfler)
3. 5-Element Programı
4. Bach Çiçekleri
5. Schüssler Tuzları
6. Dental Materyaller
7. Nozodlar (Hastalıklı Organ Preparatları)
8. Dr. Morel Meridyen Test Programı
9. Dr. Conellissen Sistem Test Set
10. Dr. Cornellissen Degenerasyon Test
11. Geopati Test Set
12. SANUM Homeopatik İlaçları
13. WALA Homeopatik İlaçları
14. Homeopatik İlaçlar -Fransızca
15. Ortomoleküler Maddeler- Mineraller
16. Allopatik-Kimyasal İlaçlar
17. Kimyasal Elementler
18. Biyolojik Katalizörler
19. Biyodinamik Test
20. Nutramin Test
21. HEEL Homeopatik İlaçları
22. Color – Renkler
En çok tercih edilen ELH Setleri…
1) Alerji ELH Seti: Alerji tedavilerinde kullandığımız, olası allerjen ve toksik
madde frekanslarını içeren elektro-homeopati setidir. 35 gurup içinde
sınıflanmış 916 alerjen toksik madde frekansını içerir. Bu ELH seti alerji
testlerinde ya da tedavilerinde kullanılır. Atrıntılı içeriğini isteyiniz.
2) Dr. Cornelissen ELH Seti: Sınıflanmış Allerjen ve toksik maddelerle
birlikte organ frekanslarını içeren ve Dr. Cornelissen sistem diagnoz
tekniği için kullanılan elektro-homeopati setidir. Ayrıntılı içeriğini isteyiniz.
3) Bach Çiçekleri: Psikolojik problemler için kullandığımız Bach Çiçekleri
elektro-homeopati seti, Bach çiçek tedavilerinde kullanılır.
4) HEEL ELH Seti: 2008 yılında eklendi…Standart homeopatik reçetelerden
homeopatik ilaçlar üretmek için kullandığımız, içinde HEEL firması bitkisel
ve homeopatik ilaç frekanslarını, nosodları (hastalıklı organ frekansları) ve
organ frekanslarını bulunduran HEEL elektro-homeopati setidir. Ayrıntılı
içeriğini isteyiniz.
5) RENKLER: 2008 yılında yenilendi… Mora Color tedavilerinde
kullandığımız ve tüm tedavilerde standart hale gelen renk programıdır.
MORA-TERAPİNİN KULLANIM ALANLARI
1) VÜCUT DIŞI MADDELERDEN ALINARAK KULLANILAN FREKANSLAR…
Vücut dışı maddelerden alınan ya da elektrohomeopati programlarından çekilerek
kullanılan frekaslar… Bu şekilde iki farklı uygulama yapılabilir. Elektromanyetik frekansın
silinmesi ya da güçlendirilmesi…
a) Zararlı madde frekanslarının silinmesi… Birincisi vücuda yabancı ve zararlı
maddelerin frekansının vücuttan silinmesi işlemidir. Bunun için toksik maddenin frekans
bilgisi bilgisayar ortamından alınabilir ya da maddenin kendisi kullanılabilir. Bu şekildeki
kullanımla detoks tedavileri, alerji tedavileri ve son yıllarda çok artmış şekilde bağımlılık
tedavileri yapılmaktadır. Bağımlılıklardaki yaygın kullanım sigara bırakma üzerine olsa da
aynı şekilde alkol bağımlılığında ya da madde bağımlılığında kullanılmaktadır. Kahve-çay
bağımlılığı, karbonhidrat bağımlılığı, çukulata-şeker bağımlılığı da MORA-Terapi
yardımıyla ortadan kaldırılabilmektedir.
Bağımlılıklar genellikle tek seansta ortadan kaldırılabilmektedir. Bağımlılık tedavilerindeki
etki kişinin bağımlılık maddesine karşı fiziksel bir ihtiyaç duymaması şeklindedir. Alerjiler
ve toksik maddelere karşı detoks için ise daha uzun sürelere yayılmış ve seanslar
şeklinde yapılan tedaviler uygun olur.
b) Tedavi edici frekansların yükseltilmesi… Elektro-homeopati programlarından çekilen
homeopatik ilaç frekansları vücudun üzerine yüklenebilmekte ve bir yandan da bu frekans
guruplarının sıvılar üzerine kaydedilmesi yoluyla homeopatik ilaçlar yaratılıp kişinin
kullanımı için verilemektedir.
Psikolojik problemler için Bach çiçekleri ya da Dünya’daki en büyük Homeopati
firmalarından HEEL firmasının veya WALA firmasının homeopatik ilaçları bu şekilde
kullanılabilmektedir.
Hastalıklara göre guruplanmış şekilde bulunan komplex homeopati reçeteleri MORA
elektrohomeopati programları yardımıyla sıvılara (ya da vücudun üzerine) yüklenmekte ve
kişilerin bu sıvıları damlalar şeklinde kullanması istenilmektedir. .
Renk tedavileri de bu tipte kullanım sınıfına girmektedir. Hastalık ya da kişi için uygun
olduğu düşünülen renk vücut üzerine elektrotlar yardımıyla uygulanmaktadır.
2) VÜCUTTAN ALINAN FREKANSLARIN KULLANILDIĞI TEDAVİLER
a) Hastalık bölgesinden alınan frekansların silinmesi…
MORA-Terapide dışarıdan uygulanan elektromanyetik bilginin vücut üzerinde yarattığı etki
görüldüğünde vücudun kendisinin de elektromanyetik frekanslardan ve enerjiden
oluştuğunu da tekrar tekrar kabul etmek zorunda kalırız. Biofotonlarla ilgili bilgimiz hala
çok sınırlı olmakla birlikte, çalışmalar Dünya’nın farklı merkezlerinde sürmektedir.
Şimdiye kadar geldiğimiz noktada bildiğimiz şey hastalıklı bölgelerden olan foton
yayılımlarının (yani elektromanyetik ışınımların) normalden farklılaşmakta olduğudur.
MORA-Terapi bu anormalleşen frekansların ortadan kaldırılması amacıyla, hastalık
tedavilerinde de kullanılmaktadır.
MORA-Terapi etkinliği ile ilgili olarak net bir örnek olması açısından;
Ağrı bölgesinden alınacak frekansların ters çevrilmesi, ister kronik ister akut olsun, ağrıyı
ortadan kaldırmaktadır. Ağrının ortadan kalkması, o bölgedeki enerjetik problemin ortadan
kalktığını gösterir. Ağrı enerji meridyenlerinde bir blokajın göstergesidir ve ağrı
bölgesinden alınan elektromanyetik frekansların ters çevrilmesi blokajı gidermekte ve ağrı
bu şekilde ortadan kalkmaktadır
MORA-Terapi her hastalıkta kullanılmalıdır. MORA-Terapi ile yapılan işlem hastalığı
yaratan enerjetik mekanizmada temel bir düzelme yaratmaktadır. Bu anlamda MORA-
Terapinin etkinliğini akupunktura benzetmek mümkündür. Ancak MORA-Terapide
akupunktur noktaları kullanılmamaktadır.
BİOREZONANSIN GELECEĞİ – RENK TEDAVİLERİ
Renklerin vücudun enerji sitemi üzerindeki etkileri tamamlayıcı tıp kültüründe uzun
zamandır bilinmektedir. Ancak MORA-Color ile gelinen nokta tahmin edilenin çok
ötesindedir. Yeni nesil renk tedavileriyle biorezonansta şimdiye kadar alınan yoldan kat
kat daha fazla yol katedilmiş durumdadır.
MORA-COLOR 2006 yılında geliştirilmiş, 2008 yılında yaygınlaşmış bir MORA-Terapi
kullanımıdır. Uygulama sırasında renkler gözle görülmemekte ancak kullanılan rengin
elektromanyetik bilgisi kablolar vasıtasıyla aktarılmaktadır. Bu işlem sırasında sinyal çok
yüksek amplifikasyonda güçlendirilmektedir.
Renk frekanslarının bu şekilde kullanımı vücudun enerji sisteminde güçlü bir etki
yaratmaktadır. Tedavinin etkinliği o anda ve net olarak anlaşılabilmektedir. Etki çoğu
zaman hem hasta hem terapist için şaşırtıcıdır. Etkinlik bir iki dakika gibi kısa bir sürede
kendisini gösterir.
MORA Color tedavilerinin ilk ve ana kullanım alanı ağrı tedavileridir. Kronik ağrının kısa
bir uygulama ile ortadan kalkması ve etkinliğin kalıcılığı MORA-Ağrı tedavilerinde yeni bir
dönüm noktası yaratmıştır.
Renk uygulamalarının en gözle görülür etkisi kişinin psikolojik durumu üzerinedir.
Depresif durumun ya da yüksek anksiyeteli durumun giderilmesi, kişinin duygusal
yapısının eskisiyle karşılaştırılmayacak şekilde değişmesi ya da uykusuzluğun tek bir
seansla ortadan kaldırılması mümkündür.
Ancak ağrı ve psişe üzerine etkileri MORA Colorun diğer kullanım alanlarını gölgede
bırakmamalıdır. Kullanılan renklerin etkilerine bağlı olarak ve özellikle kronik hastalıklarda
güçlü bir tedavi etkinliği yaratır. MORA Color tüm endikasyonlarda ve tüm MORA
biorezonans tedavilerinde standart hale gelmiştir.
HANGİ HASTALIKLAR
Yeni bir MORA-Terapisti tedavilerine ilk önce hemen sonuç alacağı akut hastalıklar,
kronik ve akut ağrı tedavileri ve bağımlılıklarla başlamalıdır. Bu tedavilerdeki tecrübe
arttıkça, yani yapılan tedavinin ne olduğu ve vücuttaki hangi yapıda, neyin tedavi edildiği
terapist tarafından anlaşıldıkça kronik hastalık tedavileri ön plana geçmeye başlar. Belli
bir tecrübeden sonra terapist artık kronik hastalıklar ve alerjiler dahil tüm hastalıklarda
kullanabilmeye ve kendi tercih ettiği hastalık gurubuna özelleşmeye başlar.
MORA Super plus cihazının içindeki 100 kayıtlı program Dünya’daki MORA terapistlerinin
tecrübeleriyle şekillendirilmiştir. 200 civarında endikasyondaki tecrübe 100 program içinde
değerlendirilmiştir. Bu programlar cihazda kayıtlı ve hemen kullanılabilir halde
bulunmaktadır.
MORA camiasında devamlı yeni tedavi protokolleri bulunmaktadır. En son bulunan tedavi
protokollerinden biri biorezonansta devrimsel gelişmeye yol açmış olan amplifikasyonlu
renk tedavileridir. Bir diğer gelişme ise sigara bırakma tedavilerinde kullanılan
programlardaki değişimdir. Sigara bırakma programı son halini bir sene kadar önce
almıştır ve tedavi etkinliği klasik biorezonans protokolünün kat kat üzerindedir. Bu
program artık yiyecekler dahil tüm bağımlılıklar için de kullanılabilmektedir.
MORA terapisti ilk önce standart tedavi programlarını ve hazır protokolleri kullanmaya
başlar. Gerekli eğitimler ve biraz da tecrübenin ardından her hekim kendi seçtiği
endikasyon gurubunda kendi stilini yaratır. MORA kullanan her hekim hazır protokollerde
istediği gibi oynayabilir ya da kendi hasta gurubu için yeni tedavi programları yaratabilir.
MORA TESTLERİ
Dr. Cornelissen tarafından geliştirilen test tekniği şu anda yaygın olarak kullanılan test
tekniğidir. Bu test tekniği frekans vücuda verildiğinde hastanın ellerindeki birkaç nokta
üzerindeki cilt direncinde oluşan ufak oynamalar izlenerek yapılır. Alerjen ya da toksik
maddenin frekansı vücuda verildiğinde cildin üzerindeki elektriksel aktivite değişir ve bu
değişim maddenin vücut için toksik ya da alerjik olduğu bilgisini verir. Aynı şekilde ilaçların
ya da homeopatik preperatların da uygun olup olmadığı bu şekilde test edilir.
Dr. Cornelissen ELH programı yardımıyla sadece alerjen ve toksik maddeleri test etmek
değil, organ frekansları ve nosodlar (hastalıklı organ frekansları) yardımıyla tüm sistemin
testini yapmak da mümkün hale gelmiştir. Bu test sistematiğinin kullanımıyla ilgili olarak
birebir eğitimler verilir ancak testlerdeki başarı doktorun uyumunu gerektirmektedir. Birçok
terapist testlerden ziyade tedavilerle ilgilenmekte ve standart programlar kullanarak
tedaviler yapma yolunu seçmektedir.
Dr. Cornelissen Test tekniği ile ilgili eğitim DVDsini lütfen isteyiniz…
EĞİTİMLER
MORA –Tedavilerine başlamak ve ana programların kullanılabilmesi için, cihaz kurulumu
sırasında bir günlük bir teknik eğitim verilmektedir. Doktor ve doktorun kontrolünde
çalışan sağlık personeli cihazı kullanmaya hemen başlayabilir ve standart tedavi
protokollerini aynı gün içinde uygulayabilir hale gelir.
Terapistin biorezonans mekanizmasını derinine anlaşılabilmesi için ise 2 günlük temel
eğitimin alınması gerekir. Bu eğitimin cihazın kullanılmaya başlamasının kısa bir süre
sonrasında , yani cihazın kullanımına biraz olsun ısınıldıktan sonra alınması en uygun
olandır.
İleri düzey eğitimler bir süredir MORA-Terapi yapan ve ileri düzey tamamlayıcı tıp
bilgilerini alabilecek seviyeye gelmiş hekimler içindir. Testler ile ilgili eğitimler ise ileri
düzey eğitimlerle birlikte ve birebir – kişiye özel olarak verilmektedir.
MORA eğitimleri doktorların biorezonans mantığını derinlemesine kavramaları ve kendi
tarzlarını oluşturabilmeleri için desteklenmeleri üzerine kurulmuştur. Her hekim kendine ait
tedavi protokollerini ve kendi kullanım stilini yaratması için desteklenmekte ve eğitimler de
bu mantıkla düzenlenmektedir. MORA camiasındaki bu gelenek MORA-Terapinin en
önemli gücüdür.
Mora Super Plus sağlık bakanlığı tarafından sınıf 2a tedavi cihazı olarak onaylanmış ve
tıbbi cihaz listesine girmiş bir tıbbi tedavi cihazıdır. MORA’ nın sağlık bakanlığından onay
almış olması önemli bir ayrıntıdır çünkü bu durum bu cihazın sağlık bakanlığı tarafından
onaylı kuruluşlarda (muayenehane, tıp merkezi, poliklinik, hastahane gibi) ve doktor
tarafından yada doktor kontrolünde kullanılmasının gerekli olduğu ve kabul edildiği
anlamına gelir.
Yasal olarak doktor kontrolü altında olmak şartıyla eğitim almış bir personel MORA
cihazını kullanabilir. MORA tedavileri yapacak personel ve doktor aldıkları eğitimlerle ilgili
olarak ayrı ayrı sertifikalandırılmaktadır.
MORA Super Plus: İki kanallı Biorezonans Cihazı
Biorezonansta bilinen şey vücuttaki enerji sisteminin 0 ile 200 kHz arasındaki
elektromanyetik titreşimlerle yapılandığıdır. Ve düşük frekans bantları daha çok akut
hastalıklar ve durumlarla ilişkiliyken üst frekans bantları daha çok kronik problemlerle
ilişkilidir. MORA Super plus cihazında bu iki frekans gurubunu ayrı ayrı kullanmak üzere
iki kanal bulunmaktadır.
MORA Super plus iki kanallı bir biorezonans cihazıdır. İki kanalın anlamı aynı anda
çalışan iki farklı biorezonans cihazının olduğu ve aynı anda farklı parametreleri kullanan
iki cihazın eşgüdümlü olarak çalıştığıdır. Birinci kanal genellikle alt frekanslarda çalışırken
ikinci kanal üst frekanslarda çalışmaktadır. Ya da birinci kanal silme işlemi yaparken ikinci
kanal bir dengeleme işlemi yapmaktadır.
MORA-TERAPİ NASIL UYGULANIR?
Tedaviler kişinin oturduğu ya da yattığı yerde yapılır. Kişi eller ve ayaklarının altındaki
altın kaplama elektrotlar yardımıyla cihazla temas içindedir. Cihaza bağlı başka elektrotlar
ise hastalık –problem bölgeleri üzerinde durmaktadır. Resimde el ve ayaklardan temas
dışında koldaki lezyon üzerinde gezdirilen elektrot görülmektedir.
Tedaviler hastalığa karşı özelleştirilmelidir. Tedavilerde dikkat edilen şey elektrotların
hangi organ üzerine yarleştirileceği ve cihazın giriş kupaları içine hangi vücut salgılarının
konulacağıdır.
Tedaviler genellikle kişi otururken yapılır ancak renk tedavileri bir istisnadır. Mora Color
tedavilerinde ise kişinin el ya da ayak elektrotlarına teması gerekmez. Yani kişi yatabilir,
ayakta durabilir ya da oturabilir. MORA Color da cihaza bağlı uzunca bir kablo ucuna
takılan elektrot problem bölgeleri üzerinde gezdirilir.
KUPALAR
MORA cihazının kupaları içine konulan maddeler tedaviye dahil edilmektedir. Örneğin
sigara bağımlılığını gidermek için cihazın kupalarının içine kişinin içtiği sigaralar
konulmaktadır. Eğer karbonhidrat bağımlılığıyla uğraşılıyorsa bu kupalar içine
karbonhidrat ürünleri konulmaktadır. Elektro-homeopati programlarından gönderilen
frekanslar da cihaz tarafından kupalara konulan gerçek maddeler gibi algılanmaktadır.
Alerji tedavileri de benzer şekilde uygulanır. Alerjilerde ya da detoks tedavilerinde kupa
içine alerjen-toksik madde konulur ya da bilgisayar ortamından alerjen maddenin frekansı
gönderilir.
Eğer dışarıdan kullanılacak maddeler yok ise bu kupalar içine hastalığı en iyi
tanımlayacak vücut salgısı konulmaktadır. Örneğin idrar yolu enfeksiyonunda idrar
kullanılması, kronik bronşitte balgam kullanılması gibi…
Cihazın iki giriş kupası bulunmaktadır. Bu MORA cihazının içinde iki farklı biorezonans
cihazının bulunduğu ve aynı anda farklı patrametrelerle çalışan iki biorezonans işleminin
yapıldığını hatırlatmalıdır. Birinci kupa alt frekanslarda çalışan birinci cihazın/kanalın girişi
iken ikinci kupa üst frekanslarda çalışan ikinci cihazın/kanalın girişidir.
Orta kupa ise çıkış/yükleme kupasıdır. Herhangi bir homeopatik ilaç frekansı yüklemesi
yapılacak ise orta kupa kullanılır. Örneğin sigara tedavilerinde kişinin evde kullanması için
verilen homeopatik sıvı ve çipin yüklemesi ortadaki kupada yapılır.